CHP’li başkanların AK Parti’ye geçişi devam edecek mi?
Cennet Yüzer Cankılıç
cankilic@ritimhaber.com -
Aydın’da 4 dönemdir büyükşehir belediye başkanlığı yapan Özlem Çerçioğlu’nun Ak Parti’ye geçişinin yankıları sürerken, bu transferin siyasi kulislerde sürpriz olduğu konuşuluyor. Oysa siyaseti biraz yakın takip edenler ve iktidar partisinin dününü, bugününü iyi bilenler için aslında hiç de sürpriz değil.
Türkiye gazetesinin haberine göre;
31 Mart 2024 yerel seçimlerinden bugüne kadar 24’ü Yeniden Refah, 14’ü bağımsız, 7’si CHP, 7’si İyi Parti, 1’i Saadet Partisi, 1’i DEM Parti, 1’i DEVA Partisi, 1’i de bağımsız olmak üzere toplamda 56 belediye başkanı AK Parti’ye katıldı.
AK Parti sadece belediye başkanlıklarında, belediye meclis üyeliklerinde değil, bunu gerek milletvekilliği ve gerekse il, ilçe başkanlıkları nezdinde de siyasi geçmişince çokça uyguladı. Kaldı ki, siyasi tarihimizde de iktidar partilerinin en güçlü oldukları dönemde kamuoyuna mal olmuş böyle isimleri saflarına kattıklarının örneği de mevcuttur.
MADEM BAŞARISIZDI NEDEN UYARMADINIZ?
Özlem hanımın parti değiştirmesinden sonra bakıyorum, Özgür Özel başta olmak üzere teşkilatlardan sürekli bir yerme, ağır eleştiri, iddialar, yalan yanlış bilgiler peş peşe yağmur gibi akıyor.
Tam anlamıyla bir siyasi linçe tabi tutulmuş durumda. Madem bu belediye başkanı kadın iddia ettiğiniz gibi bu kadar kötüydü de, neden daha önce sesinizi çıkarmadınız?
Uyarmadınız?
Ya da parti disiplini işletmediniz? Ve ya iyiydi de niye sahip çıkmadınız?
BELEDİYE BAŞKANLARI KILIÇDAROĞLU’NA YAKIN
CHP’de Özlem hanımla beraber 7 belediye başkanının Ak Parti saflarına geçmesinin elbette pek çok nedeni vardır ama en büyük sebebi CHP’nin içindeki bitmeyen koltuk kavgalarıdır. Kılıçdaroğlu, İmamoğlu ve Özel ekibinin güç çatışmasıdır.
Dikkat edin AK Parti’ye geçen belediye başkanları bir önceki genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun ekibinden. Bu kavga devam ettiği taktirde yeni geçişlerin an meselesi olduğunu söylemek için de kahin olmaya gerek yok!..
MUSTAFA BOZBEY GEÇER Mİ?
Bursa’ya gelirsek;
Aydın’dan sonra önceki gün Bursa Büyükşehir belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in partisi CHP’den istifa edip AK Parti’ye geçeceği iddiası da sosyal medyadan kısa sürede ülke gündemine oturdu.
Bozbey’le ilgili bu iddialar yeni değil.
Nilüfer Belediye Başkanlığı’nda da “AK Parti’ye geçti, geçiyor, teklif geldi” söylentileri hep vardı.
Geçtiğimiz ilkbahar aylarında da özellikle İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından kendisiyle ilgili olarak da ya tutuklanacak ya da AK Parti’ye geçecek denmişti.
O her iki iddiayı da yalanlamıştı.
Şimdi de bu iddialar için “ Bursa Büyükşehir Belediye başkanı olarak hizmetlerimize ayrım gözetmeksizin üstelik de Bursa'yı bütünleştiren Bursa'yı birleştiren Bursa'da birlikteliği oluşturan bir anlayışı ortaya koyarak sağlıyoruz. Bizler görevimizin başındayız. En iyisini en niteliklisini Bursalılara sunma sorumluluğuna sahibiz "dedi.
Ancak açıklamasını dikkatlice dinleyip ve ya okuduğunuzda ne CHP’nin ne de AK Parti’nin adını kullanmamaya özen gösterdiğini de görürsünüz.
Bana özelden yaptığı açıklamada da benzer cümleleri kullandı:
“Biz eşit, şeffaf, adil ve kimseyi ötekileştirmeyen yönetim anlayışımızla işimize bakıyoruz. Birileri başka şeylerle ilgileniyor. Bursa bizi iyi tanır. Bursa hakkını teslim etti ve biz bu emaneti özenle koruyoruz.
Buradan da anlaşıldığı üzere “ben siyasetin üstünde bir kimliğim” demek istiyor.
Öyle de…
Kendisi yıllarca önce Nilüfer’de, sonra da Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nda hem partisinden hem de diğer partilerden ve AK Partili seçmenden de oldukça iyi oy aldı. Tabii kentin sorunlarına duyarlı, uzlaşmacı, hoşgörülü yapısıyla ve yerli olması da bunda fazlasıyla etkendi. Neticede bu bir başarıdır. Siyaset üstüdür. İsmiyle bir markadır.
Siyasi kimliğine rağmen partizanca bir belediye başkanlığı yapmadığı da ortada…
Dolayısıyla yerelde her kesim tarafından kabul görmüş birine siyasi kimliğine bakılmaksızın teklif ve ya teklifler gitmesi de, başka partiye geçmesi de o parti için siyaseten kazanımdır…
Sonuç itibariyle bugünden yarına bir geçiş olmayacağı ortada, ancak kendi değerlendirmemle diyebilirim ki bu sefer sanki ciddi bir kapı aralandı.
Bir parantez açayım.(Madalyonun öbür yüzünde de yerelde AK Parti’ye karşı partisinden daha fazla oy almış belediye başkanlarının transferi gösteriyor ki, iktidar partisi aday belirleme de bundan sonra daha bir ince eleyip sık dokumalı…)
