O geceye dair...

Gündem Yayın: 16 Temmuz 2019 - Salı - Güncelleme: 16.07.2019 10:27:45
Editör -
Okuma Süresi: 5 dk.
785 okunma
Google News

Saat gece 21.00- 21.30 arası idi.

 

Arkadaşlarıyla buluşmak için FSM'ye giden oğlum aradı:

"Anne İstanbul'dan arkadaşım aradı, jetler alçaktan uçuş yapıyormuş."

 

Allah var ya aklıma hemen Suriye'ye giriyoruz geldi. Çünkü o günlerde Suriye sınırları içine harekât yapma ihtimalinden bahsediliyordu.

 

Gayet rahat edayla "Oğlum sınır ötesi harekât içindir, biraz sonra öğreniriz" dedim, kapattım.

 

Bir iki dakika sonra yine aradı:

"Anne, arkadaşım yine aradı, tanklar Boğaziçi Köprüsü'nde imiş, köprüyü tutmuşlar. İstanbul'da garip bir şeyler oluyor."

Ben yine gayet rahat bir edayla "Oğlum, merak edilecek bir durum yoktur. Kesin bomba ihbarı almışlardır. Terör saldırısına karşı tedbirdir. Gece gece yoksa tanklar ne arasın köprüde? Dur TV'lere bir bakayım" dedim.

 

TV'leri açtım.

Haber kanallarının hiçbirinde bu iki hareketliliğe dair bir bilgi veya duyum yoktu.

Ben de bunun üzerine twitter'ımı açtım.

 

Baktım, paylaşımlarda benim gibi yok terör saldırısı, yok sınır ötesi harekât, yok tatbikat gibi bir dizi sonradan adlandıracağımız bu hain olaya karşı çok çok iyimser kalan olasılıklar yazılıyor.

 

Çok geçmeden "asker darbe yapıyor" iddiası paylaşılmaya başlandı.

O ana kadar inanın hiç aklıma zerre kadar darbe falan gelmedi.

Hemen oğlumu aradım.

Panikle, "Hemen eve gel. Darbe yapılıyor" dedim.

 

Gayet dalga geçen ciddiyetsiz ifadeyle  "Anne hangi devirde yaşıyoruz, ne darbesi?" diyerek güldü. Kendisine "Çevrende polis veya askeri tank, araç vs var mı? Yollar tutulmuş mu?" diye sordum.

"FSM caddesine yeni girdim. Burası gayet normal" dedi ve "hemen eve dön" diye telefonu kapattım.

 

                     ********                            *******                    *******

 

O sırada hâlâ TV kanalları normal haber ve program akışında idi. Partiden birkaç yakın arkadaşımı aradım. Hiçbirinin bilgisi yoktu. Bir şeyler yapmalıydım, ilk aklıma gelen AK parti il binasına gitmek oldu. Hemen giyindim ve çocuklarımı teyzelerine emanet ederek evden çıktım.

 

Tam o sırada cep telefonlarımıza AK Parti Genel Başkanlığı'ndan malum o darbe girişimi mesajı geldi.

O dönemde Heykel'de oturduğum için Şehreküstü meydanındaki parti binasına 10 dakikada koşar adımlarla geldim ve yol boyunca da benim gibi telaşlı 10, 15 kişiden başka insan görmedim. Parti binasına girerken kapıda o dönemde milletvekili olan Zekeriya Birkan ile karşılaştık, onun da suratı bembeyazdı.

 

Saat 22.40 sıraları idi.

İçeride İl Başkanı Cemalettin Torun, milletvekili Emine Yavuz Gözgeç, şimdi milletvekili olan Refik Özen, sonradan görevden alınan 3 merkez ilçe başkanı Hüdai Yazıcı, Ali Yılmaz ve Celil Çolak vardı. Yarım saat sonra Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar'la birlikte topu topu 20 kişi idik. Hemen bir kriz masası oluşturuldu.

 

Sonrası malum...

O geceye dair bu ülkede yediden yetmişe herkesin yaşadığı küçük veya büyük karınca kararınca bir kahramanlık hikâyesi var. O gece bu ülke hiç beklemediği bir anda FETÖ ve onların ordu ile emniyet teşkilatı içindeki hainlerin yönetimi devirme kalkışmasını yaşadı. Darbeden çok bir işgal girişimi idi. TBMM bombalandı, askeri üslerimiz ele geçirilmeye çalışıldı. Köprü başta olmak üzere pek çok kritik bölgede masum vatandaşlarımızın üzerine ateş açıldı. Tarihimizin en uzun gecelerinden biri olan o gece 248 şehit verdik, 2 bin 196 yaralı. İhanet girişimi, bu milletin topyekûn mücadelesi ile püskürtüldü.

 

O günden sonra ben asla "bir daha darbe olmaz" diye kesin konuşmuyorum. Çünkü bu topraklarda yaşamanın bir bedeli var, o da beka mücadelesi...

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.