İş mi arıyorsunuz alın size iş!..

Ekonomi Yayın: 02 Temmuz 2019 - Salı - Güncelleme: 02.07.2019 10:11:11
Editör -
Okuma Süresi: 5 dk.
1260 okunma
Google News

Siz hiç ipekböceğinin dut yaprağını yerken çıkardığı o hışırtı sesiyle uyudunuz mu?


Ben uyudum.


Hem de mışıl mışıl. Onların çıkardığı o ses dünyanın en nadide seslerinden biri. Çünkü o ses arının bal
yaparken çiçek tozlarını emmesi gibi doğa üstü bir mucize. İpekböceği kutulardaki tohumlardan nasıl
çıkar, nasıl tırtıl olur, dut yaprağını nasıl yer, askılara nasıl alınır, nasıl koza olur,kozası nasıl fırınlarda
kurutulur, kaynatılır ve lif halinde nasıl ipliğe dönüştürülür ? Her evresini bilirim.


Nerden mi?
Çocukluğum ana geçim kaynaklarından biri olan ipekböceği yetiştiriciliği yapan Söğüt’ün köyünde
geçti. Benim çocukluğumda her ev kocaman bir ipekböceği atölyesi idi. Köy evlerinin odaları bunun
için boşaltılır,yataklar ya bahçeye ya da ana giriş holüne alınır, boşaltılan odanın duvarları önce kireçle
badana yapılır, ardından temizlenir ve yere yayılan bembeyaz örtünün üstüne böceğin tohumlarının
yer aldığı kutular yerleştirilir, üstleri örtülür ve kuluçkaya yatırılırdı.Bir hafta kadar sonra da küçük
tırtıllar çıkardı.


Bu beyaz böceklerin ömrü çok kısa olduğu için narin canlılar. Onların bu kısa ömürlerinde
hastalanmadan kozanın içine girmesine ve o kozanın sararmadan fırınlara gitmesine kadar olan
dönemde, evlerde deyim yerindeyse yaprak kıpırdamaz, grip olan çocuklar bile evlerden
uzaklaştırılır, tozun zerresine dahi tahammül edilmezdi.


BEYAZ ALTIN DİYE BOŞUNA SÖYLEMİYORLAR
Çünkü bu tırtılların yaptığı koza altın değerinde idi. Bir kozadan bin metre ipek ipliği elde edildiği
gerçeğinden hareket edince ne kadar değerli oldukları ortada. Tabii şimdi ise saf ipekten elde edilen
fuları bile bulmak kolay değil. En son bildiğim saf ipeğin kilosunun 70 dolarlardan satıldığı.
Şimdi artık ipekböceği yetiştiren ne evler kaldı, ne de köyler.İki yıl öncesine kadar Bursa’nın
köylerinde yaşlı amca ve teyzelerin geleneksellikten dolayı tek tük yetiştirdiklerini duyuyordum ama,
şimdi ilerleyen yaşlarına rağmen devam ediyorlar mı bilmiyorum.


******* ******* *******


Neden mi bunları anlatıyorum?


Dün haber sitelerinde vardı. Bingöl’ün Erice Köy’ünde çiftçilik yapan Musa Keserci, İl Tarım ve
Orman Müdürlüğü’nün özgün projesi ipekböceği yetiştiriciliğinden 42 günde 3 bin 500 TK kazanmış.
Hem de sadece 65 kg kozadan.


Hikayesi de şu:
Çitçi Musa Keserci’nin köyüne tarım müdürlüğünün elemanları gelmiş ve bu projeyi tanıtmış. O’da
“zaten boş odam var demiş, evimin kullanmadığım iki odasını bu tohumlara ayırırım, dut ağacım
da var, denemek den hiçbir kaybım olmaz” demiş.

 

Nitekim öyle de olmuş. 42 günün sonunda 65 kg. koza elde etmiş.Kozaları satmak için de uğraşmamış.
Tarım Müdürlüğü’nün elemanları kapısına kadar gelip kozaları almış. Eline de 3 bin 500 TL’yi nakit
olarak saymışlar.


Bu bereketli hayvan ya da diğer adıyla beyaz altın dut ağacının yetiştiği iklimin hakim olduğu
bölgelerde rahatlıkla yapılabiliyor. Bursa’da bu yönden şanslı. Tarihinde de ipekböceği yetiştiriciliği
var. Tarihi Kozahan’ da bunun için yapılmış. Daha geçenlerde Kozahan’da bir ipek eşarpları satan
firma sahibi kozanın ipliğe dönüşünü sağlayan ve dokuyan basit bir tezgahı meydana kurmuş,yerli ve
yabancı turistlere anlatımda bulunuyordu.


Yani diyeceğim o ki yerli ve milli tarım, üretim diyoruz ya işte unutulmuş yeni bir iş imkanı. Her yaşa
ve her cinsiyete hitap ediyor. Üstelik teknolojik gelişimle beraber artık ipekböceği yetiştiriciliği
yapmak daha bir kolay.Yapmanız gereken tek şey, Bursa Kozabirlik’e gidip, tohum almak!..

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.