Cennet Cankılıç : Ehh be Yakup Bey, sen ne yaptın böyle?

Gurur ve kibir abidesi, iftiracı olmakla başlayan ve "Garip şekilde, tesadüfen Odamızın başına gelen bu efendi, bırakın gayrimüslimleri, Oda'ya somut hizmeti geçmiş değerli insanları dâhi adam yerine koymuyor. Mesnetsiz iftiralarda da bulunarak kendisini küçültüyor, aşağı çekiyor! Unutmayalım, mahkeme kadıya mülk değildir" sözleriyle doğrudan BTSO Başkanı İbrahim Burkay'ı hedef alan iddiayı bayram tatili sırasında Bursa iş dünyasının tanınmış ismi Yakup Altınöz'ün sosyal medya hesabında okudum.

 İlk etapta herkes gibi ben de anlam veremedim. Durup dururken bayram günü bu kadar ağır itham nereden çıktı? Altınöz, sözlerinin gerekçesine yönelik bir açıklama yapmadığı gibi, tuhaftır bir gün sonra da paylaşımını kaldırdı.

Çamur at, izi kalsın misali. Arkasında duramayacaksan yazmayacaksın. Genelde bu tür dayanağı olmayan ağır ithamlarda silah ters teper. Nitekim öyle de oldu. Durup dururken kendi başını yaktı.

Burkay'ı iftiracılıkla suçlarken, işgalci durumuna düştü. Hem de kamu malını. Meğer İstanbul Yolu üzerindeki Hitit Plaza inşaatının bir bölümü imara aykırı imiş. Bunu ben söylemiyorum BUTTİM Başkanı Sadık Şengül açıkladı. Konu gazetemizde de yer aldı.

Nasıl mı?

Hemen yanındaki Osmangazi Belediyesi tarafından BUTTİM'e kullanması amacıyla tahsis edilen içinden yolun da geçtiği rekreasyon alanını arka bahçesi olarak kullanmaya kalkmış. Hani iki yıl öncesine kadar Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü'nün hizmet binası olarak kullandığı yol kenarındaki yeşil alan var ya, işte orası. Öğrendiğim kadarıyla Yakup Altınöz bu boş alana son dönemin trendi olan küçük bir 'Millet Bahçesi' yapmak niyetinde imiş. Tabii başkanlığını yaptığı İstanbul Caddesi Sanayici ve İş Adamları Derneği'nin hizmet binasını da yerleştirmek kaydıyla.

BUTTİM Başkanı Sadık Şengül de açıkladı. Alanın Altınöz'den alınması için gerekli işlemlerin başlatıldığını söyledi. "kamu malını yeniden esnafımıza kullandıracağız" dedi.

Dedi de!..

İşin ilginci kentin göbeğinde nasıl böyle bir ruhsat dışı yapılaşma ile BUTTİM'e tahsis edilen kamu malı, kimliği ne olursa olsun bir iş adamının keyfiyetiyle millet bahçesi olarak düzenlenmeye kalkılıyor? İşte orasını pek anlamış değilim!

Sonuçta kanun dışı bir uygulama söz konusu. Olsa olsa, şu seçim döneminin buğulu havasında gözlerinden kaçmıştır, ya da unutulmuştur. İhmal edilmiştir diye düşünüyorum! Yoksa garibanın kaçak katını, planın dışına taşan müştemilatına bile göz yumulmazken, koskoca iş adamı kayırılır mı?

Tabii ki kayırılmaz...

Ama bir de şöyle ufak bir iddia var.

Adı daha önce Hitit Mobilya olan bu yerdeki bina,1999 depreminden önce yapıldığı için Osmangazi Belediyesi'nin incelemeleri sonrasında "depreme dayanıksız" raporu tutulmuş. Yakup Bey,  herhalde "güçlendirme çalışması" yaptığından gerekle, itiraz sonrası çürük raporunu iptal ettirmiş.

Bir süre sonra da Kentsel Dönüşüm Yasası'nın o cezbedici "0,50 emsal artışı"ndan yararlanmak amacıyla yeniden binasını çürüğe çıkarttırmış. Geçen yıl da buradaki eski köhne binasını yıkarak yerine Hitit Plaza'nın inşaatına başlamış.

Neticede iş adamı, eski binasını yenilemek, malını değerlendirmek zorunda. Çürük binada hizmet verecek değil ya!

Peki, diyeceksiniz ki, "Burkay bu çetrefilli işin neresinde ?" O da meçhul! Şu ana kadar kimse çözemedi. Tek bağlantı var, BTSO başkanı olması ve işlerinin yoğunluğundan dolayı Altınöz'e istediği anda randevu verememesi. Artık sosyal medyadan saldırmak trend ya, o da kızınca bunu yapmış!

Ayrıca İbrahim Burkay'a da sordum. "Sizin bunlardan bilginiz var mıydı?" diye.

"Hayır, ben de hafta sonu basından öğrendim. Olayların benle ne ilgisi var anlayamadım. Kimin nereye ne inşaat yaptığını, imar durumunu bilemem ki! Hukuksuz işin içinde olmam" dedi.

Aslında Sayın Altınöz kendi kendini yaktı. Burkay'a çıkışından dolayı minnettar olmalıyız. Zira sessiz sedasız kalsa, sosyal medyadan gizemli açıklamalar yapmasa idi, kimsenin dikkatini çekmeyecek, işleri de tıkır tıkır işleyecekti.

Sayesinde kamu malı kamuya kalıyor!..