O günkü anılarını anlattı...

27 Mayıs 1960 darbe sürecinde Konya Valisi iken tutuklanarak Yassıada'ya gönderilen ve burada bileklerini keserek intihar ettiği öne sürülen Cemil Keleşoğlu'nun oğlu Erhan Keleşoğlu, o günlerin acısını ve 12 Eylül 1980 darbesinin ardından da kendisine yapılanları unutamıyor.

Yayın: 20 Mayıs 2019 - Pazartesi - Güncelleme: 20.05.2019 10:36:43
Editör -
Okuma Süresi: 5 dk.
1585 okunma
Google News

 

Keleşoğlu,  dönemin Başbakanı Adnan Menderes'in Konya ziyareti için hazırlandığı 27 Mayıs günü darbenin yapıldığını belirterek, o zaman Konya Valisi olan babası Cemil Keleşoğlu'nun tutuklandığını söyledi.

 

Babasının Valilik Konağı'nın alt katında bulunan kıyma makinesi bahane edilerek "Öğrencileri Valilik Konağı'nın altındaki kıyma makinesinden geçirdiler" ithamıyla tutuklandığını anlatan Keleşoğlu, "Babam, türlü bahaneler uydurularak önce Ankara'ya sonra da Yassıada'ya gönderildi. Haziran ayının son günlerinde gönderildiği Yassıada'da ise 14 Temmuz 1960'ta iki bileğini de keserek canına kıydığı açıklandı." diye konuştu.

- "Çocuklarınızın tahsillerini yarım bıraktıracağız" demişler

Keleşoğlu, babasına çeşitli baskılar yapıldığını anlatarak, şöyle devam etti:



"(Çocuklarınızın tahsillerini yarım bıraktıracağız) demişler. Maaşı zaten kesmişlerdi, ben o yaz boyunca İstanbul'da simit satarak ailemizi geçindirdim. Maaş yok, para yok, bankadaki az bir tasarrufumuza el konulmuş durumda. O sene ben sınıfı çok zor bitirdim. Babamın vefatını bir subay gelerek haber verdi, 'Gelin cenazesini ve eşyalarını alın' dedi. Bütün söylenen bu. Çok sıkıntılı, çok acı günler geçirdik. Koğuş arkadaşlarını sonradan tanıdım, babamın intihar ettiğini, banyoda bileklerini kestiğini söylediler fakat bir insan iki bileğini de keserek nasıl intihar eder? Onu da bilemiyorum, 60 sene geçti üzerinden, halen muammadır. Hesap sorma, öğrenme imkanı verilmemiştir."



- "Komutan babama tokat atmış"

Keleşoğlu, babasının Yassıada'da bir askere kantinden sigara ısmarladığını öğrendiklerini belirterek, şunları kaydetti:

"Komutan görünce askere kızıp tokat atmış. Babam da 'Onun suçu yok, ben ısmarladım' demiş. Komutan babama da tokat atmış, çok ağır hakaretler etmiş. Babam o gece sabaha karşı banyoya gidiyor, oradan bir daha çıktığını gören olmuyor. O koca adam, kapılardan sığmayan adamın şefkatini, baba şefkatini yaşayamadım. Ben yaşadım bu acıyı dilerim çocuklarımız, torunlarımız yaşamaz. Ben darbe acısını yaşadım, inşallah bir daha ülkemiz darbelerle, ihtilallerle anılan bir ülke olmaz." 

Erhan Keleşoğlu, zor şartlar altında liseyi ve Siyasal Bilgiler Fakültesini bitirdiğini ifade ederek, "Anavatan Partisinin kurucuları arasında yer aldım, milletvekili adayı oldum. Hem devletime borcumu ödemek hem de o güne kadar öğrenemediğim, rahmetli babamın ölüm sebebini, kimlerin sebep olduğunu öğrenmeye çalışacağımı söylemiştim. Bu mu vesile oldu bilmiyorum, 12 Eylül'ün failleri, başta Kenan Evren olmak üzere benim milletvekilliğimi veto ettiler, milletvekilliğimi elimden aldılar." dedi.



- Belediye Başkanı oldu

Keleşoğlu, neden veto edildiğini babasının vefatı gibi öğrenemediğini vurgulayarak, şöyle devam etti:



"Ümidimi yitirmedim. Bu ülkede haklı er ya da geç hakkını alır. Milletvekili olamadım ama çok onurlu bir göreve, Bursa'nın Osmangazi ilçesinin kurucu belediye başkanlığına, Bursalı olmadığım halde Bursalılar beni layık gördü. Demokrasiye olan inancımı halen muhafaza ediyorum. 27 Mayıs ihtilali çok kişinin canını yaktı, ülkeye çok ağır faturalar ödetti. Eğer 27 Mayıs darbesi olmasaydı bugün dünyanın sayılı ülkeleri arasında olabilirdik. O kalkınma hızı, heyecan ve enerji bizi çok daha iyi noktalara getirebilirdi. Maalesef çok geriye gittik. Arkasından tam kalkınıyoruz derken 12 Eylül oldu, o da tam bir fren yaptırdı. 15 Temmuz oldu, o da çok büyük faturalar ödetti. Bunları Türkiye artık yaşamamalı. Bizim başka gidecek yerimiz yok."



12 Eylül'de Kenan Evren milletvekilliğini veto ettiğinde çocuklarının küçük olduğunu belirten Keleşoğlu, "Kelimenin anlamını bilmiyorlardı beni yıllarca 'Veto baba, veto baba' diye çağırdı çocuklarım. Veto edildiğim için herkes de öyle konuştuğu için adım veto babaydı onlar için." ifadesini kullandı.

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.