Meclis ziyaretimden notlar...

Önceki gün Gazi Meclis'te idim.

Genel kurul çalışması olduğu halde daha önceki ziyaretlerime nazaran gayet sakin ve gayet tenha idi. "Ramazan ayının verdiği sakinlik mi?" dedim, "Hem o hem de İstanbul seçimlerinin etkisi" dendi.

Gerçekten de öyle...

Sadece TBMM değil, Ankara'daki bürokrasi bile İstanbul seçimlerine kilitlenmiş durumda. Bu anlamda İstanbul seçimleri salt bir büyükşehir belediye başkanlığı seçiminin çok ötesinde sanki bir genel seçim oylaması niteliğinde tüm Türkiye'yi etkisi altına aldı diyebiliriz.

İlk durağım Bilecik Milletvekili Selim Yağcı'nın makamı oldu. Kendisiyle çok uzun yıllara dayanan hemşehri bağımız var. Bilecik'te 3 dönem belediye başkanlığı yaptı. Hem de başarıyla. Bilecik'e yıllar sonra yolu düşenler aradaki fark karşısında hayret ediyorlar. O yüzden 23 Haziran seçimlerinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın belediye başkanlığından milletvekilliğine taşıdığı birkaç isimden biri olmakla kalmadı, AK Parti Yerel Yönetimler Başkan Yardımcısı görevine de getirildi.

Kendisine Bursa'nın da içinde bulunduğu 9 il bağlı. 31 Mart seçimlerine gidilen süreçte de görüş alış-verişinde bulunduğumuz için Bursa'ya ne kadar hâkim olduğunu gayet iyi biliyorum. Danışmanlarından biri de Bursa basınında birlikte çalıştığımız Araştırmacı-Sosyolog Mutlu Çınar. 

Selim Yağcı'nın da gündeminde İstanbul seçimleri var. Bilecik doğumlu olan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez'in hafta sonu İstanbul'da yaşayan Bileciklilere verdiği iftarla çalışmalarını başlatan Yağcı, bayram sonrası da 23 Haziran'a kadar İstanbul'da ekibiyle saha çalışmalarına katılacak.  

Çavuşoğlu hafta sonları da Meclis'te

İkinci durağım 'Parlamenter Sistem'in son Başbakan Yardımcısı olarak tarihe geçen TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanı Hakan Çavuşoğlu oldu. Kapının önünde bekleyen kalabalığa istinaden bana pozitif ayrımcılık yapıldı. Çavuşoğlu Meclis'in en dinamik, enerjik isimlerinden biri olarak biliniyor. Hiperaktif.

Danışmanı söyledi. TBMM'de olduğu günlerde çalışma saatleri dışında binadan en geç ayrılan vekil o imiş. Hatta hafta sonu Bursa'ya gelmediği zamanlarda da TBMM'ye gidip odasında saatlerce çalışır ya da kitap okurmuş.

Çavuşoğlu, Başbakan Yardımcılığı döneminde merkez Bursa basını olmak üzere Anadolu basınının gelişmesi ve içinde bulunduğu sıkıntıları aşması için yoğun çalışmalarda bulunduğundan kendisiyle önce Bursa basınını ardından da İstanbul seçimlerini konuştuk.

O da İstanbul'u mesken tutan vekillerden. Rumeli kökenli olmasından dolayı sık sık İstanbul'daki, iş dünyası örgütlenmelerinin, dernek ve hemşehri toplantılarına katılıp, saha çalışmalarında bulunuyor.

"Bayramdan sonra İstanbul'da yine bir dizi toplantılarımız ve görüşmelerimiz var" diyen Hakan Çavuşoğlu, İstanbul seçimlerinin Türk demokrasisinin gelişmesi, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin güçlenmesi ve Türkiye'nin önündeki 4,5 yıllık seçimsiz sürenin ekonomik büyüme ve bir fırsat zemini teşkil etmesi bakımından önemli olduğunu söyledi.

Meclis'in en sportif vekili

Kısa süreli Meclis ziyaretimde Bursa Milletvekili Atilla Ödünç'e de uğrama imkânım oldu. Kendisiyle Bursa'da ancak parti toplantılarında görüşebildiğimiz Atilla Ödünç, meclisin en sportif vekili olarak biliniyor. "Spor kıyafetlerimle kapıdan girer, odamda takım elbisemi giyer, genel kurul ve komisyon çalışmalarını tamamladıktan sonra yine üstümü değiştirip spor kıyafetlerimle çıkarım" diyen Vekil Ödünç, bir keresinde kapıdaki görevlilerin kendisini durdurduğunu söyledi:

"Vekillerin hepsi gördüğünüz gibi takım elbiseli. Beni böyle spor kıyafetle girerken görünce bir görevli şaşırıp durdurdu: 'Vekilim bu kıyafetle mi çalışmalara katılacaksınız, isterseniz hemen takım elbise ayarlayalım' dedi. Ben de 'Hayır içerde var' deyince güldü."  

Onun da bayram sonrası İstanbul'a görev yazısı çıkmış durumda. Gençlik teşkilatından gelmesi sebebiyle, İstanbul'daki gençlik teşkilatıyla saha çalışmalarında bulunacak.