Evde yiyecek bir şey kalmayınca alyanslarını sattılar! İşte Ecevit çiftinin bilinmeyenleri

İşte Türkiye'nin en ölümsüz çiftlerinden Bülent Ecevit ve eşi Rahşan Hanım'ın bir ömürlük aşklarının hikayesi...

Yayın: 18 Ocak 2020 - Cumartesi - Güncelleme: 18.01.2020 16:25:16
Editör -
Okuma Süresi: 3 dk.
1019 okunma
Google News

Öğrencilik yıllarının en güzel zamanlarında, Robert Koleji'nde tanıştı Rahşan Aral ve Bülent Ecevit. Birbirlerinin ilk aşkıydı her ikisi de. Aşka dair hiçbir geçmişleri yoktu, zaten gelecekte de birlikte görünüyorlardı.

 

Mezuniyet sonrası hiç vakit kaybetmeden evlenmek istediler. Ancak Rahşan'ın babası Namık Zeki Aral, kızının evlilik için henüz küçük olduğunu söylüyor ve bu birlikteliğe onay vermiyordu.


Mezuniyet sonrası hiç vakit kaybetmeden evlenmek istediler. Ancak Rahşan'ın babası Namık Zeki Aral, kızının evlilik için henüz küçük olduğunu söylüyor ve bu birlikteliğe onay vermiyordu.


Bülent Ecevit, Ankara Üniversitesi'nden mezun olduktan sonra Londra'ya basın ateşesi olarak atandı.


O dönem Bülent Ecevit, yaklaşık 80 sterlin maaş alıyordu. Hiç öyle refah içinde yaşadıkları bir hayatları yoktu çiftin.


Buna rağmen sanat etkinliklerini hiç kaçırmıyorlar, sergilenen bütün oyunlara gidiyorlardı.


Hatta bu sanat sevgisi onların bütçesinin sarsılmasına sebep oluyordu. Bir dönem evde yiyecek bir şey olmadığı için alyanslarını ve Bülent Bey'in saatini satmak zorunda kaldılar.

 

Türkiye'ye döndüklerinde ise artık siyasetin tam da içine girmişlerdi. 12 Eylül döneminde Bülent Ecevit, bazı yazılarından dolayı tutuklandı ve Ulucanlar Cezaevine gönderildi. O ayrılığın bir kısmı da yılbaşına denk geliyordu.

 

Rahşan Ecevit, üzerinde kız ve erkek resimleri olan iki tane mum aldı. Kız resimli mumu eşine, erkek resimli olanı ise kendine saklayarak "Yılbaşını birlikte geçirmiş gibi yapalım. Bu mumları aynı anda saat 24.00'e beş kala yakalım" dedi eşine.
 

Ecevit, cezaevinden çıktıktan sonra eşinin verdiği mumu saklayıp evine götürdü. Rahşan Hanım da aynı mumu saklamıştı. İki mumu yan yana koyup yaktılar ve bundan sonra o mumları hep yakmak için söz verdiler. Hatta birisi, diğerinden önce ölürse kalan kişi mumları yakmaya devam edecekti.

 

Ölüm Allah'ın emri, ayrlık olmasaydı... 60 yıl diz dize, göz göze beraberlerken 2006 yılında mumların biri söndü. Rahşan Hanım'ın bir yanı eksildi, büyük bir yalnızlıkla sınandı.

 

Sevgili eşinin ölümünden sonra Rahşan Hanım'a bir röportajda şöyle bir soru soruldu: "Bülent Bey'i hiç rüyanızda gördünüz mü?". Rahşan Ecevit'in cevabı gönlünün en derinliklerinden gelmişti: "İnsan her gün birlikte yaşadığı, konuştuğu kişiyi rüyasında görür mü? Ben akşam yatağa yatınca onun yanına yatıyorum. Hiç ayrılmadık ki."
 

Geriye Bülent Ecevit'in sonsuz sevgi ile bağlı olduğu Rahşan Hanım'a yazdığı dizeler ve unutulmaz bir aşkın öyküsü kaldı: "Yanımdaki sensin, yalnızlığım sen… Kendimden bile uzakta, elim elindeyken…"
 

Rahşan Ecevit'in son isteği, sevgili eşinin yanına gömülmek. 

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.