Erdoğan: 'Belalarını buldular, bedelini çok ağır ödeyecekler'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İdlib'de Mehmetçiğe yönelik alçak saldırıyla ilgili açıklama yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İdlib'de misliyle belalarını buldular. Ama yetmez, daha devam edeceğiz. Mehmetlerimize saldırdıkça bedelini çok ağır ödeyecekler" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ayrıca yarınki AK Parti Grup toplantısında İdlib'deki saldırı sonrası atılacak adımları açıklayacaklarını söyledi.

Gündem Yayın: 11 Şubat 2020 - Salı - Güncelleme: 11.02.2020 17:09:29
Editör -
Okuma Süresi: 4 dk.
1090 okunma
Google News

Erdoğan'ın konuşmasından satır başları söyle:

 

"Rabbim şehitlerimizi cennetiyle, cemaliyle müşerref eylesin. Sevgili habibine komşu eylesin. Şehitlerimizin ailelerine, yakınlarına ve aziz milletimizin her bir ferdine de sabırlar diliyorum. Yarınki grup toplantısında Suriye meselesini ve bundan sonra atacağımız adımları; nitekim dün atmış olduğumuz üst düzey toplantıda gerekli karşı cevapları en güçlü düzeyde Suriye tarafına verdik. Rejimi ciddi manada orada özellikle de İdlib'de misliyle belalarını buldular.

 

Ama yetmez, daha devam edeceğiz. Çünkü bunlar bizim Mehmetlerimize saldırdıkça, bedelini çok ama çok ağır ödeyecekler. Ve bu adımları da yarın kamuoyuyla paylaşacağım.

 

Ülkelerin gelenek ve göreneklerindeki zenginliği ortaya koyan çalışmalara Türkiye olarak biz de iştirak ediyoruz.

 

Bu sanatçılarımız tüm hayatlarını vakfederek elde ettikleri becerilerle her türlü teşekkürü hak ediyorlar.

 

Bizim medeniyetimiz her şeyden önce aşk medeniyetidir. Aşk bu toprakların mayasıdır.

 

178 ülke içinde en çok kültüre sahip ilk 5 ülke içindeyiz.

 

Ahilik geçmişte kalmış bir nostalji değil bugün de hayatımızda yerini koruyan bir değerler silsilesidir.

 

Talebelerine doğruluğu, kanaati öğreten bir mektup olan ahilikte usta çırağını evladı gibi görür, kollar.

 

Bizler kalkınma, büyüme, zenginleşme yolunda insani değerlere daha çok sahip çıkmayı esas alan bir medeniyete sahibiz. Bu medeniyet kapını, keseni, sofranı açık tut, elini, dilini bağlı tut diyen ahilerin elinde şekillenmiştir. Bu ustaları anlamayan milletimizin hiçbir hassasiyetini anlayamaz.

 

Bu milletin terazisi çok hassastır.

 

Bir dönem çağdaşlaşma adına milletimizin ruh kökü ile bağını koparmaya çalışan pek çok girişim kültürel soykırım yaşadı.

 

Musikiden mimariye kadar bizi köklerimize bağlayan ne varsa dışlandı, izleri silinmeye çalışıldı. Milletin değerlerini, zevk ve kültürünü gerilik emaresi olarak gören kültürel faşizm en büyük darbeyi ülkemizin sanat hayatına vurdu.  

 

Sanatçılar siyasi görüşlerine göre baş tacı edilmiş ya da yok sayılmıştır.

 

Bu ülkede minyatür, ebru, tezhip gibi bize ait sanatlar yıllarca perde arkasında tutulmuştur.

 

Türk müziğinin alaturka diyerek yasaklandığı, affedersiniz türkülerimiz tezek kokuyor denilerek tahkir edildiği tuhaf dönemler yaşadık.

 

Neşet Ertaş en verimli dönemlerinde kadri kıymeti bilinmeyen elitist sanat anlayışının kurbanı olmuş biridir.

 

Aşık Veysel’i Ankara’ya sokmadılar. Kılık kıyafetinden dolayı dönemin Ankara Valisi tarafından şehrin merkezine alınmamıştır.

 

Nazım Hikmet’i hapiste çürütenler, Sabahattin Ali’yi katledenler tek parti döneminin jakobenleridir.

 

Ne zaman ülkemiz bu zihniyetin esaretinden kurtuldu, halkın sanatçıları hak ettikleri ilgiyi görmeye başladılar.

 

Türkiye sadece siyasette değil kültür alanında da vesayet zincirlerini artık kırmıştır.

 

Şiirleri yasaklayan bir ülkeden sanatçılarını ötekileştirmeyen yepyeni bir Türkiye’ye kavuştuk

 

Bir daha asla milletimizin üzerine vesayet gölgesi düşürmeyecek, kuşatıcı tavrımızı devam ettireceğiz.

 

Bugün de ülkemizin farklı köşelerinde kendi çabalarıyla kadim mirasımızı devam ettiren sayısız hüner sahibi yaşıyor. Teknoloji ile beraber geleneksel sanat dallarında da ciddi sınamalarla karşı karşıyayız.

 

Unutulan, devam ettirilemeyen her bir sanat kökleri ile bağımızı kuran bir halkanın kopması demektir.

 

Kültür ve Turizm Bakanlığımızın projeleri, belediyelerimizin desteği ile yaşayan insan hazinelerimize sahip çıkmaya çalışıyoruz. Bunun yeterli olmadığı aşikardır

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.