Çevresine koruma ordusu ören başkanlara gelsin!

Gündemin yoğunluğundan sıcağı sıcağına yazamadım. Gürsu Belediye Başkanı Mustafa Işık makam odasını bahçeye taşıyarak bir ilke imza attı. Başkan Işık’ın bu yeni çalışma tarzı anında dikkatleri çekti ve ulusal basında hem yazılı hem de görsel medyada yer aldı.

Gündem Yayın: 05 Temmuz 2019 - Cuma - Güncelleme: 05.07.2019 09:58:38
Editör -
Okuma Süresi: 4 dk.
1485 okunma
Google News

Aslında ortada haber değeri taşıyacak öyle büyük bir icraat ya da proje vb. abartılı bir durum yok.
Yaptığı sadece makam odasındaki Türk Bayrağını, masasını, iki sandalye ve orta sehpasını alıp,
belediye binasının bahçesinde çınar ağacının altında gölge yere götürmesi.


O kadar!
Masrafı yok, maliyeti yok, eziyeti hiç yok!.
Ama bir anda dilden dile gönülden gönüle bağ kurdu.


Çünkü çevresinde kendini makam ve koltuğun tılsımına kaptırmış örnekleri bulunduğu için, Başkan
Işık’ın yaptığı haber değeri taşıyan büyük bir icraat oluverdi.
Zaten tanıyanlar da biliyor.


Bildikleri için de aslında Gürsu ve Bursa nezdinde hiç sürpriz karşılanmadı diyebilirim.
Çünkü “O” tam bir gönül adamı.


O’nu 31 Mart’tan önce il yönetiminin ve bazı milletvekillerinin istememesine rağmen yeniden
belediye başkanlığına taşıyan 2 önemli özelliği oldu.


Birincisi belediyenin eksideki gelirlerini artıya çıkarması, ikincisi de vatandaşla kurduğu gönül bağı.
Bildik, tanıdık belediye başkanlarının, parti yöneticilerinin aksine kibir ve egodan arınmış, samimi ve
dürüst kişiliğiyle Mustafa Işık insanlarla çok rahat ilişki kurabilen bir yapıya sahip.


Hem de ;
Bursa’da da örneği bulunan pek çok belediye binasında alıştığımız sadece ana giriş kapısında değil,
koridorlarda, katlarda bile kartlı girişle, öten kapılarda, güvenlik ordusuyla vatandaşa eziyet veren
engelleri, kendisinden önceki belediye başkanı Cüneyt Yıldız’ın makamında silahlı saldırı sonucu
öldürülmesine rağmen hiçbir korku ve çekinme kılıfına bürünmeden kaldırmış birisi…


Şimdi de bu kavurucu sıcaklarda çözümü bulmuş, belediyenin bahçesinde çam ağaçlarının altına
taşıdığı makam masası ve sandalyesi ile tüm sadeliğiyle başkanlığını icra ediyor.


Gördüğümüz kadarıyla vatandaş da bu durumdan fazlasıyla memnun.
Cumhurbaşkanı Erdoğan da Ak Parti’li belediye başkanlarından bunu istemiyor mu?


Sen istediğin kadar yol yap, asfalt döşe, vizyon proje sun, ama insanlarla arana kırmızı plakalı aracı
koy, koruma koy, özel kalem müdürü koy, kırmızı şeritli direk dik, işte o zaman senin belediyecilik
anlamında yaptıklarını hiçbir anlamı yok.

Önemli olan gönüle girmek.


MAKAM ARACINI UZUN SÜRE KULLANMADI
Bu başkanın şehir efsanesi haline gelen bir davranışını da aktarıp yazımı bitirmek istiyorum.
Yeni Belediye başkanı olarak meclis içinden görevlendirildiğinde, bir bakıyor ki kasa tam takır.
Personelin maaşlarını ödeyecek para yok. O ‘da hemen tasarruf tedbirlerini devreye sokuyor ve uzun
süre evinden belediyeye, belediyeden eve makam aracını kullanmıyor.

Kendi özel aracını kullanıyor, hem de şoförsüz.


Bir sohbetimizde de şöyle demişti:
“Ankara’da toplantılarımız olduğunda da çevredeki belediye başkanı arkadaşlarımı bir iki gün
öncesinden arıyor,konuşma sırasında “ya benim aracım tamirde, olmazsa seninkiyle gidelim”
diyordum, bir sonrakinde de başka birini arıyor ona da “En iyisi seni araçla gidelim, sohbet ede ede
gideriz “gibi mazeretler uyduruyordum. Ne yapalım? Başkan arkadaşlar nasıl olsa araçlarıyla
Ankara’ya gidiyorlar.Onlarınki de devletin arabası, benimki de. Bir tanesinin bile yola çıkmaması
devlete karınca kararınca katkıdır”.


Çok doğru.
Nitekim Cumhurbaşkanı geçtiğimiz hafta kendi konvoyunda bulunanlara tepki gösterdi.
“Herkes makam aracını kullanıyor. Bundan böyle iki minibüse binilsin”


Andından da AK Parti Genel Başkan Yardımcılarından milletvekillerine, Külliye’deki danışmanlarından
üst düzey bürokratlara, valilerden il başkanlarına ve belediye başkanlarına kadar bundan böyle çok
acil durumlar dışında yanar dönerli araç kullanmamalarını ve trafiği kesmemelerini istedi.

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.