Cennet Yüzer Cankılıç yazdı:Beklenti neydi neyle karşılaştık?

"Türkiye'nin öncelikli sorunları neler?" dediğimizde...

İlk sırada hayat pahalılığı var, yani ekonomik kriz. Hem içyapımızdan hem de küresel ticaret savaşlarından kaynaklanan, önlenemeyen döviz kuru baskısı. Yabancı sermaye gelmiyor, gelen gidiyor!

İkinci olarak dış politika yer alıyor. Yani AB ile ilişkiler başta olmak üzere, Suriye meselesi var. ABD ve Rusya arasında F35 ila S400 alımlarının yarattığı kriz var.

Ege ve Akdeniz sularının yeniden ısınması var.

Ardından sırasıyla...

Demokratikleşme sorunumuz var.

Adalet sorunumuz var.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin getirdiği yeni bürokratik yapılanma sorunumuz var.

Siyasal yapı sorunumuz var.

PKK, YPG, DAEŞ ve FETÖ öncelikli terör sorunu var.

Eğitim sorunu var.

Sağlık sorunu var.

Listenin bundan sonrası da kabarık. Ama bunlar ilk etapta sayabileceğimiz olmazsa olmaz hayati sorunlarımız!..

                              *******                       *******                       *******

Beklenti neydi?

31 Mart yerel seçimlerinden sonra önümüzdeki 4,5 yıllık seçimsiz sürede tüm bu sorunların çözümü için el birliğiyle çalışmak. Yerli ve milli kalkınma hamlesini, tarım ve sanayi endeksli üretim ve turizm ile gerçekleştirmek. Fabrika açmak, üretim yapmak, istihdam sağlamak ve yeni pazarlara açılarak dışa bağımlılıktan kurtulmak.

Neyle karşılaştık?

1 Nisan sabahı "tamam artık seçimler bitti, siyaset normalleşecek!" deyip, beklentilerimize odaklandığımız anda İstanbul seçimlerine itiraz geldi.

45 günü İstanbul seçimlerinin itirazlarıyla geçirdik. Şimdi de önümüzdeki 60 günü yeniden sandığa gidecek olan İstanbul için geçireceğiz.

Doğruydu-yanlıştı, haktı-değildi, demokratikti-antidemokratikti gibi tüm bu hassasiyetleri taşımakla beraber, sokaklarda yeni ve daha büyük bir sorunla karşılaşmanın korkusu var.

O da ne biliyor musunuz?

Seçimlerde zaten Cumhur İttifakı, Millet İttifakı altında ikiye ayrılıp kutuplaşan halk, İstanbul seçimleriyle daha bir ayrışmaya gidiyor. Eskiden sağ-sol ayrımı, Türk-Kürt ayrımı, Sünni-Alevi ayrımı vardı şimdi, millet-zillet ayrımı! Siyasetin sokaklara taşıdığı gerilim artıyor.

Artık seçimler İstanbul seçimi olmaktan çıktı ve Türkiye seçimine döndü. Bu seçime yediden yetmişe herkes müdahil oldu.

Soğutulması gereken demir daha da korlanıyor. Normalleşmesi gereken siyaset şiddete doğru kayıyor. Kurumlar siyasi baskı ve zan altında kalarak zedeleniyor.

Velhasılı enerjimizi 70'li, 80'li ve 90'lı yıllardaki gibi içimizde tüketerek, 2023 Büyük Türkiye hedefleri yolundaki kazanımlarımızı heba ediyoruz!..