Bu mesele bizi “cidden” bozuyor!..
Son 3 yıldır olduğu gibi Hatay’ın Cilvegözü Kapısı’ndan 44 bin 200,Şanlıurfa’nın Akçakale Kapısı’ndan da 23 bin Suriye’li ülkesine Bayram tatili için gidip gelebiliyorsa, demek ki ortada tehlike kalmadı.
Elimde resmi olarak yapılmış bir kamuoyu araştırması yok, ama şu sıralarda yapılsa inanın benim değerlendirmelerime yakın bir sonuç mutlaka çıkacaktır.
Bayramda görüştüğüm çevremdeki arkadaşlarıma, komşularıma sordum;
“Sizce ülkenin en önemli ilk 3 sorunu nedir?”
Verdikleri cevap sıralaması ortalaması aynen şöyle:
“Bir ekonomi, iki pandemi, üç Suriyeli göçmenler” .
(işsizlik diyenler de oldu ama, bu maddeyi ekonomi içinde değerlendirdim)
Tabii TV kanallarında, gazetelerde ve sosyal medya da yer alan “Suriyeliler bu yıl da Kurban bayramı tatili için ülkelerine gittiler” haberlerine bir de “Tırların içinden çıkan Afganlı mültecilerin” görüntüleri eklenince ister istemez toplumda uzun süredir var olan tepki birden bire yine hortladı:
“Burası dingonun ahırı mı? yol geçen hanı mı?, sınırlarımız elek gibi ”
Aynı tepkiyi dün gece Habertürk’te Fatih Altaylı’nın programına katılan ünlü hukukçu Prof. Dr. Ersan Şen Hoca’da verdi:
“Burası yol geçen hanı mı?”
****** ****** *****
Aynen…Şovenistlik yapacak değilim, ama bu göç dalgasında artık geriye dönüş zamanı geldi gibi…
Çünkü adı ister sığınmacı, ister mülteci, isterse göçmen olsun ki, göçmen kelimesi burada doğru bir ifade değil, Suriyeliler 2012’de iç savaştan kaçarak canlarını kurtarmak amacıyla hukuken geçici korunma kapsamında Türkiye’ye sığınmış kimseler.
