Bakanı Soylu akademisyenlerle buluştu

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, katıldığı ‘Akademi Temsilcileri Göç Buluşması’ programında, “Biz burayı da vicdanla yönetiyoruz.

Yayın: 07 Eylül 2019 - Cumartesi - Güncelleme: 07.09.2019 10:20:33
Editör -
Okuma Süresi: 7 dk.
1301 okunma
Google News

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, katıldığı ‘Akademi Temsilcileri Göç Buluşması’ programında, “Biz burayı da vicdanla yönetiyoruz. Yani yakaladığımız bir kaçak göçmene, batıda olduğu gibi suçlu veya terörist muamelesi yapmıyoruz. Onlara ’ölümden kurtardığımız insan’ muamelesi yapıyoruz” dedi.

 

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun katılımıyla ‘Akademi Temsilcileri Göç Buluşması’ Bahçeşehir Üniversitesi Beşiktaş Güney Kampüsü’nde gerçekleştirildi. Programa Bakan Soylu’nun yanı sıra İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, Bahçeşehir Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Enver Yücel, Göç İdaresi Genel Müdürü Abdullah Ayaz, İstanbul’da bulunan üniversitelerin akademik temsilcileri katıldı. Toplantıda son yıllarda artan göçmen ve mültecilerle ilgili politika ve uygulamalar yerel, ulusal ve bölgesel ölçekte ele alındı.

 

“İstanbul’da 100 bin Suriyelinin başka vilayetlere gitmesi konusunda hareketlendirdik”

Programda konuşan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “İstanbul’da ortalama çalışma izni alan yabancı sayısı haziran ayının sonuna kadar 700-750 idi. Attığımız adımla birden bu rakam, Temmuz ve Ağustos ayında toplam 7 bin 500’e çıktı. 9 bin aile birlikte bu yaklaşık 35 bin kişi illerine gitti. Şu anda 16 bin aile gitmek için hazır. İstanbul’da kayıtlı olmayan 35 bin, artı 65 bin daha derseniz 100 bin Suriyelinin İstanbul’dan başka vilayetlere gitmesi konusundaki hareketlenmeyi sağladık. 8 yıl bizim için önemli bir tecrübe ve daha da önemlisi, Türkiye’nin, Anadolu’nun göç tecrübesi, göçü algılayışı, yaşayışı, tarih ve medeniyet değerlerimiz itibarıyla Batılı ülkelerden biraz daha farklıdır. Batının göç tecrübeleri hem kısıtlıdır hem de belli amaçlara göre şekillenmiştir" şeklinde konuştu.

 

“Avrupa’nın göç konusunda liberal sığınma politikalarından kısıtlayıcı politikalara doğru kaydığı açıkça görülmektedir”

Avrupa’daki birçok devletin mülteci politikalarında revizyona gittiğini kaydeden Bakan Soylu, “Mülteci politikalarında birçok devletin kabul süreçlerini yavaşlattığını, sınır denetimi ve geri gönderme mekanizmalarının geliştirilmesine ağırlık veriyor. Örneğin, 2018 yılında 28 Avrupa Birliği ülkesine yapılan 646 bin iltica başvurusunun sadece 333 binine olumlu cevap verildi. Burada da mülteci doğrudan statüsü yerine ikincil koruma veya insancıl koruma adı altında koruma hakları tanındı. Koruma sağlanan bu 333 bin kişinin ise sadece 163 bin 790’ına mültecilik statüsü verildi.

 

Dolayısıyla da tarihsel olarak bakıldığı zaman Avrupa’nın göç konusunda liberal sığınma politikalarından kısıtlayıcı politikalara doğru kaydığı açıkça görülmektedir. 268 bin bizim 2018’de yakaladığımız kaçak göçmen sayısı. Şimdi de bu rakam 254 bin civarında. Biz bunların her biriyle uğraşıyoruz. Her birinin biyometrik verilerini alıyoruz, kaydediyoruz, her birinin geri dönüp dönmemesi ve nereye döndüreceğimiz konusunda çalışmalar yapıyoruz. Bunun da bütçelerini kendimiz temin etmeye çalışıyoruz. Biz bu kadar yoğun bir baskıyla karşı karşıya kalırken, Yunanistan’a geçen, geçen yılın yüzde 6 daha azı hem karadan hem denizden. Demek ki geçen yılki mücadele kapasitesinin üstü bir kapasiteyle uğraşıyoruz” diye konuştu.

 

“Türkiye’nin göç konusunda yüksek tecrübesi var”

Barınma noktalarıyla ilgili konuşan Bakan Soylu, “Türkiye’nin terörle mücadelesinde nasıl dünyanın olmadığı bir tecrübesi varsa, göç konusunda da yüksek tecrübesi var. Türkiye bu meseleyle 2011 yılında, yani ilk anda temas etti. Avrupa ise 2013’ten itibaren sığınmacıların kendilerine yönelmesi artmaya başlayınca temas etti ve yaklaşık 2015’te bu işi resmi gündemine aldı. Biz bu noktada hiçbir meseleye geç kalmadık ve gelişigüzel yapmadık. 2015’te bin 700 olan geri gönderme merkezi kapasitemiz şu anda 17-18 bin, 20 bini aşacağız. 8 ilimizde bulunan barınma merkezlerimizin sayısı da şu an itibarıyla 11’dir. Buralarda hali hazırda barınan insan sayısı 87 bin 464, bu yerlerin toplam kapasiteleri de 165 bin 609 kişidir" şeklinde konuştu.

 

“Biz, kaçak göçmene, suçlu veya terörist muamelesi yapmıyoruz”!

Yakalanan kaçak göçmene, batıda olduğu gibi suçlu veya terörist muamelesi yapılmadığını belirten Bakan Soylu, "O işin hem hukuku ayrı hem uygulaması ayrı. Orada Afganlar da Pakistanlılar da Afrika’dan adını duymadığımız ülke vatandaşları da işin içine giriyor. Geçici koruma kimlik kartı olan bir Suriyeli göçmenle veya ülkede ikamet izniyle bulunan, uluslararası koruma statüsündeki bir Pakistanlıyla, İranlıyla veya başka bir ülke vatandaşıyla kaçak yollarla ülkeye girmiş insan aynı konu başlığına dahil değildir. Biz burayı da vicdanla yönetiyoruz.

 

Yani yakaladığımız bir kaçak göçmene, batıda olduğu gibi suçlu veya terörist muamelesi yapmıyoruz. Onlara ’ölümden kurtardığımız insan’ muamelesi yapıyoruz. Uluslararası Göç Örgütü verilerine göre 2016’da Kuzey Afrika-İtalya güzergahını kullanarak Avrupa’ya geçen insan sayısı 181 bin 436. Türkiye- Yunanistan güzergahını kullanarak geçiş yapan insan sayısı 173 bin 561 kişidir. Yaklaşık olarak birbirine yakın. Ancak Kuzey Afrika-İtalya hattında hayatını kaybeden insan sayısı 4 bin 576, Türkiye-Yunanistan hattında hayatını kaybeden insan sayısı ise 434 kişidir” dedi.

 

Soylu’dan iş adamlarına sitem

İş adamlarına da sitem eden Bakan Soylu, “Burada iş adamlarımıza da sitem ediyorum. Bize söz verdiler, çalışma bakanıydım, ’Çalışma şartlarını çıkartın, biz bunları rahat bir şekilde çalıştırma kabiliyetine sahip olalım.’ dedi, hepsi yukarıdan aşağıya hangi sivil toplum kuruluşunu tanıyorsanız, biliyorsanız, TÜSİAD’ından bilmem nesine kadar. ’Söz veriyoruz bunları çalışma izniyle beraber çalıştıracağız’ dediler. Hepsi köle gibi çalıştırılıyor. Şimdi çok net söyleyeyim, işin yürütümünü aksatmayız, ama kim kayıtsız çalışıyorsa canına okuruz. Bu kadar açık ve net.

 

Bu da ayrı uyumdur, bunun SGK’sını, korumasını, güvenliğini sağlıyorsun. Bunu sert bir üslupla da yapmıyoruz, 31 Ekim’e kadar rehberlik yapıyoruz. 32 bin işyerine gittik, İstanbul’da sadece. Şimdi Bursa, Ankara.10 bin Suriyeli çalışıyor gözüküyor, böyle bir şey var mı? Para nereye gidiyor? Suriyeliler meselesinde sabahtan akşama kadar dayağı biz yiyelim, iş adamları parayı kazansınlar, belki oturdukları yerden bize sallayı versinler, ama kaçak çalıştırmaya gelince de ’Suriyeli şöyle gelsin, Afgan böyle gelsin’ diye konuşsunlar. Yok öyle bir şey. Devlet böyle idare edilmez” ifadelerini kullandı.

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.