15 Temmuz'un kahramanları o gece yaşadıklarını anlattı!

15 Temmuz Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ)’nün hain kalkışmasına karşı kazanılan demokrasi zaferi altıncı yılına girdi. O gece sokaklara dökülen kahraman şehitlerin yakınları ve gaziler vatan savunması için yaşadıklarını anlattılar.

Gündem Yayın: 15 Temmuz 2022 - Cuma - Güncelleme: 15.07.2022 10:06:45
Editör -
Okuma Süresi: 9 dk.
347 okunma
Google News

15 Temmuz 2016'daki hain darbe girişiminin üzerinden tam 6 yıl geçti. O gece Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çağrısıyla sokaklara dökülen milyonlar destana imza attı. Darbe girişiminin 6.yıldönümünde kahraman şehitlerin yakınları ve gaziler vatan savunması için yaşadıklarını İhlas Haber Ajansı'na anlattılar. 

15 TEMMUZ ŞEHİDİ PÖH HAKAN YORULMAZ'IN BABASI: 'TÜRK İSLAM ALEMİ İÇİN CANLARINI FEDA ETTİLER'

FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Gölbaşı Özel Hareket Merkezi'nde şehit olan Hakan Yorulmaz'ın babası İsmail Yorulmaz, "O gün mesai bittiği halde kendisi Gölbaşı'na taksi tutuyor. ‘Şuanda Türkiye tehlike altında ben duramam' diyor taksiyle görevine gidiyor. Bomba havacılık dairesine atılıyor orada 8 şehidimiz var. Bombayı duyduğu halde bombanın altına koşa koşa gidiyor." dedi.

15 TEMMUZ GAZİSİ ÜNAL ÇAMDAL: 'HASTANE SAVAŞTAN ÇIKMIŞIZ GİBİYDİ'

FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Ankara'da Genelkurmay Başkanlığı Binası önünde helikopterden açılan ateş sonucu elinden ve bacağından yaralanan Ünal Çamdal vücuduna saplanan şarapnel parçaları ile hayatına devam ediyor. Hastaneye ulaştıklarında çok fazla yaralının olduğunu dile getiren Çamdal, “Hastaneye gittiğimde acil servis çok kalabalıktı, savaştan çıkmışız gibiydi. Hastanenin üstünden uçak geçince herkes tedirgin oluyordu. Doktorlar da o tedirginlik halinde görevini tam yapamıyordu. Sabaha doğru darbe girişimi hafifleyince daha fazla yaralı gelmeye başladı. Bana, ‘Seni bir odaya yatıralım' dediler. Gelen yaralıların halini görünce teklifi yer işgal etmemek için reddettim. Evde bir ay yattım. Gazi olacağımı o zaman bilmiyordum” diye konuştu.

15 TEMMUZ GAZİSİ VE ŞEHİT EŞİ TÜRKAN GÜDER: 'BEN EŞİMİN CENAZESİNE BİLE KATILAMADIM'

15 Temmuz Gazisi Türkan Güder, Akıncı Hava Üssü'nde darbeci askerlere karşı koyduktan sonra yaralanınca eşi ve oğluyla beraber 3 farklı hastanede ayrı ayrı tedavi gördüklerini belirterek,” Biz 3'ümüz 3 farklı hastaneye düştük. Oğlum yoğun bakımdaydı. Ben hep gelenlere oğlumun yoğun bakımda olduğunu, haberi vermemeleri gerektiğini söylüyordum. 5'inci günü bana haber geldi. Ben eşimin cenazesine bile katılamadım, oğlum ona keza. Oğlum, iki ay kaldığı yoğun bakımdan çıktıktan sonra doktor eşliğinde söyledik. Oğlum bizimle küstü, konuşmadı bile 'Babamın öldüğünü haber vermediniz' diye. 6 ay hastanelerde tedavi gördük. Hala benim oğlum 1 2 ay önce ayağından yine ameliyat oldu. Acımız büyük ama vatan her şeyin üstünde geliyor” ifadelerini kullandı.

15 TEMMUZ ŞEHİT BABASI TEVFİK OĞUZ: 'CUMHURBAŞKANIMIZIN DİRAYETLİ OLMASI DARBE GİRİŞİMİNİ ENGELLEDİ' 

FETÖ/PDY'nin 15 Temmuz hain darbe girişiminde şehit düşen Özel Harekat Polisi Eyyüp Oğuz'un babası Tevfik Oğuz “Cumhurbaşkanımız dirayetli davrandı ve halkımız da arkasından gitti. Eğer öyle olmasaydı bu hainler darbeyi kazanırlardı. Cumhurbaşkanımızın dirayetli olması darbe girişimini engelledi” dedi. 

ÖZEL HAREKAT'A YAPILAN BOMBALI SALDIRIDA ŞEHİT OLAN POLİS MEMURU DEMET SEZEN'İN ANNESİ: '3 YAŞINDAKİ OĞLUNU KENDİSİ GİBİ POLİS OLAN EŞİNE EMANET EDİP ÇAĞRILMAYI BEKLEMEDEN GÖREVE GİTTİ'

15 Temmuz gecesinde yaşananları gözyaşları içinde anlatan Köşker, “Yavrum sabah işine gitti. Geldi sarıldı. Bana tosunum, tontonum derdi. Sarıldı öptü. Gece nöbetini tuttu. Sonra da nöbetini bitirdi evine gitti. Aradım, ‘Çocuğa sütünü ısıttım, ben de çayımı içiyorum' dedi. İyi yavrum, hayırlı akşamlar dedim ‘Abinin de bugün nöbeti var' dedim. Oğlum da Hakkari Yüksekova'da görevdeydi. Bilemedim. Bir de gece olunca, telefonlar yağdı. Millet oraya buraya koşuyor. Sordum, ‘Ne oldu' dedim 'Maç mı kazanıldı?' Millet bayraklarla çıkmış. 'Savaş var' dediler. Polislerimiz şehit oldu dediklerinde yer ayağımın altından kaydı. Telefon açtım. Oğlum, ‘Anne ben Ankara'ya geliyorum' dedi. Meğerse o duymuş, kardeşinin şehit olduğunu. Zaten ikisi de anlaşmışlar, ben şehit olursam beni şu numaradan ara sen şehit olursan şu numaradan arayayım diye. Demiş ki, ‘Annem bizi 3 gün sonra bulacak'. Gerçekten de üç gün sonra buldum. Zor bir hayat yaşadım. Hala yaşıyorum, bitmedi. Yavru acısı çok zormuş. Öyle bir acı çekiyorum ki, of diyorum ciğerim kanıyor. Benim ciğerimi yakanların da ciğeri yansın” ifadelerini kullandı.

15 TEMMUZ'DA AĞIR YARALANAN GAZİ BİLAL ERDOĞAN: 'HASTANEYE NASIL YETİŞTİRİLDİĞİMİ HATIRLAMIYORUM' 

Genelkurmay Başkanlığı Binası'nın önünde helikopterin halka ateş açması sonucu ağır yaralanan 15 Temmuz Gazisi Erdoğan, “Helikopterin vatandaşı taraması ve saat 02.00 gibi benim vurulmam sonrasında olay benim için bitti. Sağ bacak, karın ve sağ üst göğsümden vuruldum. Ben tam olarak hastaneye nasıl yetiştirildiğimi hatırlamıyorum sadece orada bir gencin ‘Abi kendini bırakma' dediğini hatırlıyorum. İşte o çocuk beni alıp hastaneye götürmüş. Uzun bir süre Numune Hastanesinde yattım. İki santim sağ bacağım kısaldı. Platinlerim var. Karın bölgesinde var biraz sıkıntımız. Onun haricinde başka bir kalıcı hasar yok” diye konuştu.

“Kalıcı bir şeyler bırakabilirsek daha etkili olacağını düşünüyoruz”

15 Temmuz gecesinin unutulmaması gerektiğinin altını çizen Erdoğan, “Gençler ne kadar bu durumun farkında bilemiyoruz. Çünkü nereden baksanız bir altı sene geçmiş. Bunu algılamak biraz daha zor. Ama bizler bunu unutturmama gibi bir çaba içerisine girip kalıcı bir şeyler bırakabilirsek daha etkili olacağını düşünüyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

BATMANLI 15 TEMMUZ GAZİSİ AYHAN TAŞDEMİR: 'ALLAH BU MİLLETE BİR DAHA BÖYLE ACILAR YAŞATMASIN' 

Taşdemir, o gece yaşananları anlatırken adeta kendinden geçerek, “Çoğunun bacakları kopmuş, vücutları parçalanmış halde şehitlerimizi gördük, ama buna rağmen hiç bir şekilde geri adım atmayan bir milleti gördük. Vatanına, milletine bağlı güvenlik güçlerimizi gördük. Biz İstanbul'da bekar evinde yaşarken darbe kalkışması olduğunu televizyonlardan öğrendik. Cumhurbaşkanımızın çağrısı ile birlikte biz de bütün halkımız gibi sokaklara çıktık. İlk etapta İstanbul İl Emniyet Müdürlüğünün önüne geldik. Oradaki tehlike bertaraf edildikten sonra elimizde bayraklarla Saraçhane'de bulunan Büyükşehir Belediyesine gittik. Oraya yetiştiğimizde darbeci hainlerin her yeri tuttuğunu gördük. Acımasızca halkın üzerine ateş açıyorlardı. Yaralanan birine yardım etmeye çalıştığım esnada bende yaralandım. Ben hastaneye gittiğimde orada parçalanmış kafalar, onlarca kurşun yemiş bedenler, şehit olmuş insanlarımızı gördüm. O görüntü hiç bir şekilde gözümün önünden gitmiyor. Her seneyi devriyesinde yine biz bunları yaşıyoruz. Allah bu millete bir daha böyle acılar yaşatmasın. Bir daha böyle bir durum olması halinde bu defa şehit olmayı göze alacağız. Bu ruh bu bende olduğu sürece kutsal değerlerimizden vazgeçmeyeceğiz. Bu irade bu millette olduğu sürece hiç kimse bu vatana diz çök türemez” diye konuştu.

86 YAŞINDAKİ HESNA KÖPRÜCÜ: 'ÜLKEMİZİ, MİLLETİMİZİ KURTARMAK İÇİN YİNE OLSA YİNE GİDERİM'

15 Temmuz gecesi çocukları, torunları, gelinleri ile birlikte bir traktörün kasasına doluşarak meydana inen ve gece nöbet tuttuğunu söyleyen Köprücü, "Türkiye'yi kurtarmak için darbe gecesi satırı, baltayı, kılıcı elimize aldık bunlarla direnmeye gittik. Çoluk-çocuk, yaşlı, genç dinlemedik motorlarımızla, arabamızla, elimizdekilerle hepimiz çarşıya indik" diye konuştu.

15 TEMMUZ GAZİSİ ADVİYE İSMAİLOĞLU: 'KEŞKE VATANIM İÇİN BİRAZ DAHA DİRENEBİLSEYDİM' 

14 yaşında gazi olan Adviye Gül İsmailoğlu, 15 Temmuz gecesi ailesiyle birlikte gittiği Saraçhane'de hain darbeciler tarafından G3 mermisiyle sol kolundan ve sırtından vurularak gazi oldu. Hastaneye kaldırılan Adviye Gül dört gün boyunca yoğun bakımda kaldı. Genç gazilerden biri olan İsmailoğlu, 15 Temmuz hain darbe girişiminin 6. yıl dönümünde o geceyi anlattı. İsmailoğlu, gazi olduğu için mutluluk duyduğunu da dile getirdi.

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.